Türkiye iş makinesi pazarında 2021'de %20’ye yakın büyüme bekleniyor
Seryen Makina
Çalışma Saatleri

Copyright ©2024 Seryen Makina

Türkiye iş makinesi pazarında 2021'de %20’ye yakın büyüme bekleniyor

Ä°MDER YÖNETÄ°M KURULU BAÅžKANI MERÄ°H ÖZGEN:

“2021 yılı bütçesinin yatırım odaklı olması ve altyapı inÅŸaatları alanındaki yatırımların bütçede geniÅŸ yer bulması, pozitif bir beklenti içerisinde olmamızı saÄŸlıyor”

Dünya tarihinin son derece zor ve belirsizlikler içerisindeki bir dönemini maalesef hep birlikte yaşıyoruz. Covid-19 salgını sebebiyle sadece saÄŸlığımız deÄŸil, ekonomiler de ciddi bir tehdit altında.

2018 yılından sonra ciddi anlamda kan kaybeden ve salgına da diÄŸer tüm sektörler gibi hazırlıksız yakalanan iÅŸ makineleri sektöründeki son geliÅŸmeleri, beklentileri ve çözüm bekleyen konuları sektörün çatı kuruluÅŸu Ä°MDER Yönetim Kurulu BaÅŸkanı Merih Özgen’e sorduk.

2020 yılı ülkemizde sektör açısından nasıl geçti? Nasıl tamamlandı? Covid-19 salgını küresel iÅŸ makineleri sektörünü nasıl etkiledi, etkiliyor ve etkileyecek?

Ä°ÅŸ ve inÅŸaat makinaları sektörü 2018 yılından beri zor zamanlar geçiriyor. 2018 yılının ikinci yarısında iç pazar daralmaya baÅŸladı ve bu durum 2019 yılında kur baskısı nedeniyle daha da derinleÅŸti. Yine de iç pazarımızda 2019 yılının son çeyreÄŸinde baÅŸlayan ve 2020 yılının ilk iki ayında güçlenerek süren iyileÅŸme 2020 için umutları artırmıştı.

Ancak Mart 2020’de ülkemizde görülen ilk Covid-19 vakası ile birlikte bu umutlar yerini belirsizliÄŸe bıraktı. Pandemi ile birlikte küresel ticaret de bir bilinmezlik içine girdi. Pandeminin ilk etkilerinden biri sektörümüz tedarik zincirlerinin hem yurt içi hem de yurt dışı bileÅŸenlerinde yaÅŸanan aksamalar oldu. Özellikle sektörün parça ve komponent tedarikinin önemli bölümünü karşılayan UzakdoÄŸu ve Avrupa gibi bölgelerde salgının baÅŸlarında Covid-19 riskinin yüksek düzeyde olması ve bu tedarikçilerde üretimin kesintiye uÄŸraması, sektörün ülkemizdeki üretimini de ilk etapta büyük ölçüde etkiledi ve birçok OEM, nihai ürün üretiminde aksamalar yaÅŸadı. Talep tarafındaki kısmi erteleme ve iptaller ise artan maliyete karşın azalan gelir sorununu doÄŸurdu. Vergi ve sigorta ödemeleri ile yükü taşıması zor hale gelen sektör, bir yandan da yıl içerisinde döviz kurlarında görülen büyük dalgalanmalarla mücadele etme durumunda kaldı.

Bu dönemde çoÄŸu sektörde olduÄŸu gibi bizim sektörümüzde de salgının etkisiyle bazı firmalarımız üretim miktarlarını kapasitelerinin oldukça altına düÅŸürürken bazıları da üretime belli dönemlerde tamamen ara verdiler. Üretimdeki küçülme, ülke ekonomisini ve dış ticareti de etkilediÄŸi için, üretim rakamlarındaki deÄŸiÅŸimin etkileri de bir ülke için aynı oranda kritik oluyor.

“Üyelerimiz 2019 yılında rekor seviyede bir ihracat baÅŸarısı gerçekleÅŸtirmiÅŸti”

2019 yılında iç pazardaki daralmadan dolayı ihracata yönelen üyelerimiz, aynı yıl içerisinde 1 milyar 473 milyon USD deÄŸerinde rekor seviyede bir ihracat baÅŸarısı gerçekleÅŸtirmiÅŸti. KaydettiÄŸi bu ihracat atağı ile motive olan sektörümüz, dikkat çeken bu baÅŸarısını devam ettirerek ihracatını 2020 yılının ocak ayında %7,8, ÅŸubat ayında ise %7,5 arttırdı. Ancak ülkemiz ekonomik büyümesinin en önemli bileÅŸenlerinden birisi olan ihracat da Covid-19 pandemisinden ağır darbe aldı ve mart ayı itibariyle sektörümüzün ihracat rakamları aÅŸağı yönlü olarak seyretmeye baÅŸladı. Kriz dönemlerinde çıkış yolu olan ihracat, pandemi döneminde lojistik engeller, uluslararası kısıtlamalar ve küresel ekonomik büyümenin ivme kaybetmesinin neden olduÄŸu talep daralması gibi nedenlerle saÄŸlıklı ve verimli bir ÅŸekilde yapılamadı.

Özellikle inÅŸaat ve altyapı alanında ülkelerin yatırımlarına ara vermesi, sektörümüzün tüm dünyada kan kaybetmesine ve ihracat pazarlarının daralmasına neden oldu. Bunun sonucunda da ihracat pazarlarındaki rekabet keskinleÅŸti. Önemli ihraç pazarları Avrupa, Kuzey Afrika baÅŸta olmak üzere Afrika, Rusya, Türki Cumhuriyetler ve OrtadoÄŸu olan ve bu pazarlardaki daralmalardan ciddi ÅŸekilde etkilenen Türk iÅŸ ve inÅŸaat makinaları sektörünün geçtiÄŸimiz yıl içerisindeki ihracatı yüzde 5,9 oranında azalarak 1 milyar 385 milyon USD olarak gerçekleÅŸti. Sektörün ithalatı ise yüzde 20,3 oranında artarak 811 milyon USD deÄŸerinde kaydedildi.

“Döviz kurlarında yaÅŸanan büyük dalgalanmalar sektörü zorladı”

2020 yılı içerisinde döviz kurlarında yaÅŸanan büyük dalgalanmalar üretim girdilerinde azımsanmayacak ölçüde ithalata baÄŸlı olan sektörü (ham madde, yarı mamul, komponent) zorlayan bir baÅŸka etken oldu. Üretim yapan firmaların nihai üretimi için gerekli kritik önem taşıyan parça, aksam ve komponentleri ithalat aracılığıyla saÄŸlaması nedeniyle maliyetleri arttı. Distribütör firmaların ise iç pazarda satışa sunmak üzere ithal ettikleri makinaların fiyatı kurdaki artışlardan dolayı yükseldi. Bu dönemde alım gücü düÅŸen müÅŸteriler sektördeki firmalara fiyat baskısı uyguladı. Sonuç olarak, küresel deÄŸer zincirine entegre olmuÅŸ Türk iÅŸ ve inÅŸaat makinaları sektörünün oldukça zorlu bir dönem geçirmiÅŸ olduÄŸunu rahatlıkla ifade edebiliriz.

Hem ihracat hem de ithalat dinamiklerimizi derinden etkileyen Covid-19’un bir baÅŸka yansıması da iÅŸ gücü üzerine oldu. Pandemi nedeniyle yaÅŸanan karantina süreçleri ve filyasyon uygulamaları nedeniyle operasyonlarını yeniden gözden geçirmek durumunda kalan sektörümüz, iÅŸ gücündeki eksilmenin çalışma performansı üzerinde olumsuz bir etki oluÅŸturmaması için bu dönemde var gücüyle çalıştı. Covid-19 salgını ve beraberinde oluÅŸan zorluklara raÄŸmen büyük bir özveriyle çalışan emekçilerimize de bu vesile ile teÅŸekkürü borç bildiÄŸimizi belirtmek isterim.

2021 yılı ve sonrasında sektör için öngörüleriniz nedir?

Tüm dünya gibi biz de yoÄŸunlaÅŸan aşı çalışmaları ile birlikte pandeminin etkilerinin hafifletilmesi ve dünyanın normale dönmesi için beklenti içerisindeyiz. Ä°çinde bulunduÄŸumuz bu yeni gerçeklikte salgın, küresel siyasette güç dengelerinin deÄŸiÅŸmesine, ekonomik belirsizliklere ve korumacı politikaların artmasına neden oldu. Bu nedenle de tüm yılı kapsayan geniÅŸ bir öngörüde bulunmak zor. Uluslararası yatırım iÅŸtahının hangi seviyede olacağı ve ekonomilerin büyüme hızlarının nasıl seyredeceÄŸi gibi yanıtlanması güç olan sorular da bu yıla dair yapılacak tahminleri zorlaÅŸtırıyor.

Ülkemiz özelinde de döviz kurları, enflasyon, faiz oranları, kamu harcamaları, baÅŸta hukuk olmak üzere yapısal reformların nasıl ve ne zaman hayata geçirileceÄŸi gibi hayati öneme haiz parametreler de denkleme dahil olmaktadır.

“2021 yılında iç pazarda %20’ye yakın bir büyüme tahmin ediyoruz”

2021 yılı bütçesinin yatırım odaklı olması ve altyapı inÅŸaatları alanındaki yatırımların bütçede geniÅŸ yer bulması pozitif bir beklenti içerisinde olmamızı saÄŸlıyor. Bu geliÅŸme ile ihracatta sıkıntılı günler yaÅŸayan sektörümüz için iç piyasanın daha da önemli hale geleceÄŸi ve iç pazarda büyüme eÄŸilimi yaÅŸanacağı söylenebilir. Aşının olumlu etkilerinin geniÅŸ kitlelerde görülmeye baÅŸlanmasıyla, yılın ikinci yarısında salgının üçüncü dalgası ortaya çıkmazsa ve de hem ülkemizde hem de dünyada kriz benzeri olumsuz bir tablo yaÅŸanmazsa, sektörümüzün 2021 yılında iç pazarda %20’ye yakın bir büyüme göstereceÄŸini tahmin ediyoruz.

Global pazarda ise pandeminin bahar aylarında kontrol altına alınacağına dair bir öngörü var. Bu öngörü, gerçekleÅŸtirdiÄŸi takdirde, yerli üreticilerimizin zaten hızla baÅŸlatmış oldukları ihracat seferberliÄŸi çabalarını artırarak sürdürmeleri için güçlü bir motivasyon olacaktır.

Biz sektör olarak var gücümüz ile çalışmaya, üretmeye ve Türkiye için katma deÄŸer yaratmaya devam ettik ve ediyoruz. Birbirimize destek olarak bu süreci en az zarar ile atlatabileceÄŸimize inanıyor; salgının bir an önce bitmesini ve 2021’in tüm dünyaya ve insanlığa saÄŸlık ve ÅŸans getirmesini diliyoruz.

Sektörün sorunları ve yapılması gerekenleri nelerdir?

Ekonomik aktivitenin yavaÅŸladığı ve mali durumların sektördeki firmalar için ana konu baÅŸlığı olduÄŸu pandemi döneminde devlet tarafından saÄŸlanan en önemli destek olan “Ekonomik Ä°stikrar Kalkanı”na tüm ısrarlı çabalarımıza raÄŸmen makine imalat sanayinin dahil edilmemesi ilk önemli sorun olarak gösterilebilir. Salgının ilk dalgasının baÅŸlangıcında devlet tarafından getirilen bu paketten, ekonominin itici gücü ve kalkınmanın anahtarı olan makine sektörünün faydalanamamış olması tüm makine sektöründe olduÄŸu gibi bizim sektörümüz özelinde de ÅŸok etkisi yarattı ve firmalarımızı bir taraftan bozulan nakit akışları ile maddi sıkıntıya sokarken, diÄŸer taraftan da manevi olarak hayal kırıklığına uÄŸrattı. Yüksek katma deÄŸer oluÅŸturan Türk iÅŸ makinaları sektörünün, Covid-19 sınavını olası en az hasarla atlatabilmesi için desteÄŸe ihtiyacı olduÄŸunun bir kez daha altını çizmek istiyorum.

“Haksız rekabet sorununun çözüme kavuÅŸturulması için devletimizin düzenleme desteÄŸine ihtiyacımız bulunuyor”

Bir diÄŸer sorun olarak sektördeki haksız rekabetten bahsedebilirim. Sektörümüzde hem iç pazarda hem de ihracat tarafında olumsuz etkilerini giderek daha güçlü olarak hissettiÄŸimiz haksız rekabet sorununun çözüme kavuÅŸturulması için devletimizin düzenleme desteÄŸine ihtiyacımız bulunmaktadır. Üretim sürecinde AB ve diÄŸer geliÅŸmiÅŸ ülke pazarlarında artan çevre bilinci tarafından giderek zorlaÅŸtırılan ve büyük kısmı AB mevzuatına uyum sürecinde ülkemiz tarafından da yürürlüÄŸe sokulmuÅŸ olan teknik mevzuata uyum, makinenin maliyet kalemleri içerisinde önemli bir oranı temsil etmektedir. Hem mevzuata uygun bir ÅŸekilde üretilmemiÅŸ ürünlerin ülkemize giriÅŸ yapması hem de “merdiven altı” olarak tabir edilen denetim dışı ürünlerin ülkemizde üretilmesi ile oluÅŸan haksız rekabet, iç ve dış pazarda sektörümüz için büyük bir sorun oluÅŸturmaktadır. Ä°ç pazarda mevzuata uyan üyelerimiz üzerinde “merdiven altı” üreticiler nedeniyle düÅŸük fiyat baskısı oluÅŸurken, dış pazarda da Türk malı imajı zedelenmekte ve tüm ülke sanayimiz prestij kaybına uÄŸramaktadır. Bu önemli sorunu çözebilecek nitelikte etkili bir piyasa gözetim denetim faaliyeti mutlaka ilgili sivil toplum kuruluÅŸlarının da faaliyet içerisinde yer alması ile mümkün olabilir. Bu nedenle STK’lara da görev ve yetki verilmesini mümkün kılacak yasal bir düzenleme ile bu konuda ciddi iyileÅŸtirmeler olabileceÄŸini düÅŸünüyoruz.

“Devletimiz çok ciddi gelir kaybına uÄŸratılmaktadır”

2.el yurtiçi piyasasındaki uygunsuzluklar da çözüme kavuÅŸturmak üzere ele aldığımız bir diÄŸer konumuz. Makinalarını 2.el olarak satan firmalar, satışı gerçekleÅŸtirirken ayrılan amortismanlar ile defter deÄŸerlerinin çok düÅŸmesi nedeniyle vergiden kaçınmak için faturalama iÅŸlemi yapılırken, alıcı firmadan çok düÅŸük bedellere faturalandırma yapmasını ve aradaki farkı açıktan ödemek istediklerini belirtmektedirler. Böylelikle gerçek bedelin neredeyse beÅŸte biri kadar düÅŸük bedeller üzerinden vergi ödenerek devletimiz çok ciddi gelir kaybına uÄŸratılmaktadır. Kurumsal bir yapı ile çalışan ve usulsüz faturalandırma iÅŸlemi yapmak istemeyen Ä°MDER üyeleri bu konu nedeniyle maÄŸdur olmaktadır. Bu konu hakkındaki giriÅŸimlerimizi sürdürerek üyelerimizin maÄŸduriyetini gidermek için elimizden geleni yapacağız.

Seryen Makina olarak Samsun-Ordu-Kastamonu-Sinop illerinde makina satışlarımız hızla devam etmektedir.